31 Mayıs 2013 Cuma


         1 Haziran 2013
 

Gazetecilik okumaya 6 yıl önce karar verdim. Herkes gibi benim de amaçlarım vardı okulumu bitirip mesleğe atılınca;  insanlara doğruyu göstermek için çaba sarf edecektim, objektif olmaya çalışacaktım. Her zaman doğruluğuna inandığım ilkelere sahip çıkacaktım. Haksızlığa asla boyun eğmeyecek ve her zaman direnecektim. Dönek  olmayacaktım mesela. Yalaka olmayacak ve adam kayırmayacaktım ya bir kere kimseyi kandırmayacaktım vs. Gelin görün ki okulumu bitirip meslek hayatına atılamadan hepsinden bir anda vazgeçtim. Çünkü bu ülkede bunların her biri imkansız. Çünkü buralarda iyiler barınmaz çok iyi olursan işinden olursun. Ben bulaşırsam bu işlere paçamı kurtaramam en iyisi uzaktan izlemek. İyisimi ben spor muhabiri olayım siz yolunuza ben yoluma buralara da bulaşmamayım


   Öyle zamanlardan geçiyoruz ki hayatta kaldığımız her güne şükreder olduk, bugünde başımıza bir iş gelmedi diye sevinir olduk. Bu ülke adına ve dünya adına çok şey değişti. Türkiye her yeni güne yeni bir yasakla, kısıtlamayla uyandı. Verilen her ödünden sonra boyunlar bir kere daha  büküldü. Hep daha çok insan yara aldı. Hepimiz korkutulduk, sanıyoruz ki her an bizi biri dinliyor yazdıklarımız inceleniyor. Neden? Hep bir kesim mutlu olsun diye, rahat etsin diye. Ötekiler zaten ötekiydi. Alışkındılar nasıl olsa zorla vergilerini ödüyor eksiksiz şekilde. Sus dedin mi susuyor, zam yapıyorsun oturuyor aşağı, içme diyorsun içmiyor, hakaret ediyorsun tamam diyor, su atıyorsun yarabbi şükür diyorDU.   Ve bugün 2002den beri süregelen  ''bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın '' felsefesi yıkıldı. Bu topraklarda yaşayan herkes biraz olsun silkelendi. Başımızdakiler, önemsemedikleri halkın neler yapabileceklerini gördüler. Daha ne kadar insana zarar verebilirler? Daha kaç insanı hapse atabilirler ya da kaç insanın işine son verebilirler?  Direniş artık başladı. Demek ki böyle bi amaç gerekiyormuş. Oldukça masumane, akciğerlerimiz! İstanbul’da ve Türkiye de sayısız Avm varken bi yenisini yapmak  niye? Yeterince ağaç kesilmedi mi, lanet köprüler yapılıyor, yetmedi mi? Bu Avm ler bize hizmet etmek için yapılmayacak mı? Ee tamam biz istemiyoruz! Anılar güzeldir, yok etmeyelim böyle güzeller.

    Ve her şey bi yana polisin bu vicdansız tavrı niye, kime anlamış değilim. Karşılarındakinin de etten kemikten bi canlı olduğunu unutuyorlar. Kimsenin kimseye tahammülü yok. Zaten Şiddeti haklı çıkarmanın hiçbir yolu olduğunu düşünmüyorum. İnsan en doğal hakkını korumaya çalışırken ölümle burun buruna getirilmemeli. Hakkını vermek lazım bugün Twitter  tam anlamıyla rüştünü ispatladı. Televizyonların vermediği görüntüler, fotoğraflar , sözlenen sözler her şey ordaydı ve oda olmaya devam ediyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 H erkesin Hiçbir Şeyi Hikayem 91 yılında başladı. Her yıl daha da geriye gitti ve bu yıl kendime en uzak yılım oldu.  En umutsuz en çaresiz...