Tamamen Ben
Dünyaya gelmesem neler olmazdı acaba? 15
Mart tatsız tuşsuz sıradan bir gün olacaktı. Hele 15 Mart 1991 tam bi felaket
olacaktı. Hele öğle saatini anlatmıyorum bile. Balık burcu yarım kalacaktı. Yükselim
yengeç belki ahirete kadar eksik kalacaktı. Gel gelelim ailede neler eksik olurdu acep? Öncelikle
babam 1 boğaz masrafından kurtulurdu. Ailem 5 kişi olurdu, iki kız bir erkek.
Annem daha az yorulurdu. Eziyetlere katlanmazdı beni büyütmek için. Her gün
patates kızartması yapması gerekmeyecekti. Her hafta kocaman küveti
doldurmayacaktı sırf biricik küçük kızı
mutlu olsun diye. Babam kimseyi zeytin
gözlü diye sevemeyecekti. Y a da zeka küpüm diyemeyecekti. Ablamlara da ayak bağı olmazdım. İkisini birden hayattan
soğutan kimse olmazdı. Bitmek tükenmek bilmeyen sorularla kimse canlarını
sıkmazdı. Ama şimdi Allah yukarda sırlarını da benim kadar kimse iyi tutamazdı.
Her hafta sonu verilen sözün yerine getirilmesi için zebellak gibi bekleyen bir
kardeşleri de olmazdı.
Dünyada bir
takıntıdan yoksun olurdu . Her kızdığında porselen telefonu kıran bi deliden
mahrum kalacaktı küçük yuvamız. Belki evimiz daha bir sessiz olurdu akşamları. Tabi
saçmalayan olmayacağı için benim yerime... Bizim ailede herkes kendine göre
mükemmelde onda mütevellit. Kimse saçmalayıp boş konuşmaz, onlar benim görevim.
Kimse abimi babama ispiklemeyecekti. Sonraa kimse abimi kızdırıp babamın
arkasına saklanmayacaktı. Zamanlamam çok iyidir, tazı gibi koşarım.
Ailenin en küçüğü olamazdım tabi dünyaya
gelmeseydim .E dolayısıyla ayak işlerini de bir başkası üstlenecekti
'bakkal, çöp '. E şimdi 2 ablam 1 abim var. Toplamda da 3 yeğen sahibiyim. Ben
olmasam yeğenlerim tek teyzeyle yetinmek zorunda kalacaktı. İlk sözcükleri
Çağla olmayacaktı kerataların. Melisa(yeğenim) en çok beni sevdiğini
söyleyemeyecekti. Mert Ali teyzesine yüzünü sevdiğini söyleyemeyecekti. Yunus
Emre çallla çalla diye dalga geçemeyecekti.
Kimilerinin sırdaşı, arkadaşı, dostu
olmayacaktı Çağla adında. Bu omuzlarda ağlayamayacaklardı, ağlamak için başka
omuzlar bulmak durumunda kalacaktılar. Hediyeler alamayacaklardı 15
Martlarda. Ödünç alınan kitaplar olmayacaktı. Belki kırılan kalpler
olmayacaktı. Anlatılan sevgililer, alınan akıllar helee…
Aşık
olunacak bir Çağla da olmayacaktı. Söyleyemeyecekti kimse işte bu sevdiğim kız
diye. Evimizin kapısına gelip kimse sevdiğini söylemeyecekti. Reddedilmeyecekti
bazıları... Kırılmayacaktı onca kalp. Yalvarmayacaktı kimse. Sevdiğim erkeklerse
bu kadar havalı olmayacaktı.
Marmara’nın bir öğrencisi eksik kalacaktı.
Gökkuşağı gibi giyinen deli bi kız olmayacaktı. Hayatı birçok şeye muhalif
olmakla geçen biri hiç yaşamamış olacaktı. Beslediğim hayvanlar kim bilir kimlerin
elinde ne halde olacaklardı. Benim olan giysiler kimlerin üzerinde olacaktı.
Galatasaray’ın bir kişi eksik olacağını düşünmek bile üzdü beni. Bana söylenecek sözler, benim için edilen
dualar nereye gidecekti? Güzel annem bunları düşünmüş olacak ki beni doğurmuş
bu sorularda cevapsız kalmamış.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder