5 Aralık 2013 Perşembe


                                                  Tamamen Ben

 
   Dünyaya gelmesem neler olmazdı acaba? 15 Mart tatsız tuşsuz sıradan bir gün olacaktı. Hele 15 Mart 1991 tam bi felaket olacaktı. Hele öğle saatini anlatmıyorum bile. Balık burcu yarım kalacaktı. Yükselim yengeç belki ahirete kadar eksik kalacaktı.  Gel gelelim ailede neler eksik olurdu acep? Öncelikle babam 1 boğaz masrafından kurtulurdu. Ailem 5 kişi olurdu, iki kız bir erkek. Annem daha az yorulurdu. Eziyetlere katlanmazdı beni büyütmek için. Her gün patates kızartması yapması gerekmeyecekti. Her hafta kocaman küveti doldurmayacaktı sırf biricik  küçük kızı mutlu olsun diye.  Babam kimseyi zeytin gözlü diye sevemeyecekti. Y a da zeka küpüm diyemeyecekti. Ablamlara da  ayak bağı olmazdım. İkisini birden hayattan soğutan kimse olmazdı. Bitmek tükenmek bilmeyen sorularla kimse canlarını sıkmazdı. Ama şimdi Allah yukarda sırlarını da benim kadar kimse iyi tutamazdı. Her hafta sonu verilen sözün yerine getirilmesi için zebellak gibi bekleyen bir kardeşleri  de olmazdı.


Dünyada bir takıntıdan yoksun olurdu . Her kızdığında porselen telefonu kıran bi deliden mahrum kalacaktı küçük yuvamız. Belki evimiz  daha bir sessiz olurdu akşamları. Tabi saçmalayan olmayacağı için benim yerime... Bizim ailede herkes kendine göre mükemmelde onda mütevellit. Kimse saçmalayıp boş konuşmaz, onlar benim görevim. Kimse abimi babama ispiklemeyecekti. Sonraa kimse abimi kızdırıp babamın arkasına saklanmayacaktı. Zamanlamam çok iyidir, tazı gibi koşarım.

    Ailenin en küçüğü olamazdım tabi dünyaya gelmeseydim .E  dolayısıyla  ayak işlerini de bir başkası üstlenecekti 'bakkal, çöp '. E şimdi 2 ablam 1 abim var. Toplamda da 3 yeğen sahibiyim. Ben olmasam yeğenlerim tek teyzeyle yetinmek zorunda kalacaktı. İlk sözcükleri Çağla olmayacaktı kerataların. Melisa(yeğenim) en çok beni sevdiğini söyleyemeyecekti. Mert Ali teyzesine yüzünü sevdiğini söyleyemeyecekti. Yunus Emre çallla çalla diye dalga geçemeyecekti.

   Kimilerinin sırdaşı, arkadaşı, dostu olmayacaktı Çağla adında. Bu omuzlarda ağlayamayacaklardı, ağlamak için başka omuzlar bulmak durumunda kalacaktılar. Hediyeler alamayacaklardı 15 Martlarda. Ödünç alınan kitaplar olmayacaktı. Belki kırılan kalpler olmayacaktı. Anlatılan sevgililer, alınan akıllar helee…

   Aşık olunacak bir Çağla da olmayacaktı. Söyleyemeyecekti kimse işte bu sevdiğim kız diye. Evimizin kapısına gelip kimse sevdiğini söylemeyecekti. Reddedilmeyecekti bazıları... Kırılmayacaktı onca kalp. Yalvarmayacaktı kimse. Sevdiğim erkeklerse bu kadar havalı olmayacaktı.

  Marmara’nın bir öğrencisi eksik kalacaktı. Gökkuşağı gibi giyinen deli bi kız olmayacaktı. Hayatı birçok şeye muhalif olmakla geçen biri hiç yaşamamış olacaktı. Beslediğim hayvanlar kim bilir kimlerin elinde ne halde olacaklardı. Benim olan giysiler kimlerin üzerinde olacaktı. Galatasaray’ın bir kişi eksik olacağını düşünmek bile üzdü beni.  Bana söylenecek sözler, benim için edilen dualar nereye gidecekti? Güzel annem bunları düşünmüş olacak ki beni doğurmuş bu sorularda cevapsız kalmamış.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 H erkesin Hiçbir Şeyi Hikayem 91 yılında başladı. Her yıl daha da geriye gitti ve bu yıl kendime en uzak yılım oldu.  En umutsuz en çaresiz...