14 Mayıs 2014 Çarşamba

Başbakanım;

Senden olmayanı hiç sevmeyeceksin değil mi? Korumayacaksın, kollamayacaksın? Hoş kollamanı bekleyen yok öldürmesen yeter. Daha önce madende ölenlere ‘kader’ dedin. Hadi bu sana oy veren insanlar salak, salakları kandırırken hiç canın acımadı mı? Yetimin hakkını yerken, bunca insanı ağlatırken yüreğin hiç mi sızlamadı? 274 canın hesabını nasıl vereceksin? İşine geldiği zaman her şey senin elinde. Senin polisin, senin askerin , senin yargın , senin vatandaşın.  Bizi hep kendinle aynı şekilde düşünmeye zorladın. Baş kaldırınca dövdün, sövdün, öldürdün. Bunların hesabını sen veremeyeceksen kim verecek?
Biz de kötüyüz, kötüyüz çünkü seçimlerimiz kötü.

En çok koyan da sebepsiz ölüm. Evet her ölüm erken ölüm ama böylesi çok acı. Tarihte bu gibi olaylara yüzlerce kere tanıklık etmemize rağmen bundan ders almamamız ne kötü. Normalleşiyor muyuz yoksa? Yoksa bu kadar büyük acılara nasıl katlanıyoruz? En büyük acı sevdiğini kaybetmek değil mi, nasıl katlanacak geride kalanlar ya da nasıl geçinecekler? Onların acısını hangi para hafifletir ya da sizin yüzsüzlüğünüzü hangi para gizler? Şimdi evet buradan yazması kolay ama Soma’da insanlar öldükleriyle kaldı. Geriye binlerce insan babasız belki abisiz dayısız kaldı. Hem de ne uğruna. Yaşamak bu değil, olmamalı da. Hele bir de bu olaylar hep masum insanların başlarına geliyor ya işte en çok ona bozuluyorum. Kimileri milyon dolarlar çalıp ayakkabı kutularında gizledi kimisi oğlunu sırça köşklerde korudu. Ama olan ekmeğini maden ocağından kazıyarak alan insana oldu. Adalet bunun neresinde ?


Böyle bi ülkede bu kadar kötü insanla yaşamak istemiyorum. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 H erkesin Hiçbir Şeyi Hikayem 91 yılında başladı. Her yıl daha da geriye gitti ve bu yıl kendime en uzak yılım oldu.  En umutsuz en çaresiz...