3 Şubat 2015 Salı




Sabahattin Ali

1907 yılının 25 Şubatında Edirne'de doğdu, 1948 yılının Nisan ayında hayata veda etti. Kısa yaşamı boyunca sayısız başarıya imza attı. Her seferinde, bir öncekinden daha iyi işler yapmaya çalıştı. İşine aşıktı. Yazmak onun hayatındaki en büyük eylemdi. Önce kendi için yazdı yazılarını sonrasında toplum için. Daima dürüst oldu hem kendine hem topluma ..

Ardında sayısız eser bıraktı. Sözleri,yazıları, romanları herkesin dilinde... Fakat merak ettiğim bir şey var acaba böyle güzel bi insanın yaşadığı hayatı kaçımız merak etti? Kaç kişi biliyor Sabahattin Ali'nin öldürüldüğünü? Kürk Mantolu Madonna'yı hepimiz benimsedik, okuduk yaladık yuttuk. Ama yazarını, onu hangi şartlar altına kaleme aldığını bilmiyoruz.

Aradan 67 yıl geçmesine  rağmen  ölümünün ardındaki giz perdesi aralanamadı. Ali Ertekin'in suçu üstlenip 2 yıl cezaevinde kalmasıyla Sabahattin Ali dosyası kapandı devlet için. Örtbas edilen bi cinayet...

 Sabahattin Ali'yi daha yakından tanımak için Hıfzı Topuz'un kaleme aldığı Başın Öne Eğilmesin'i  ya da Filiz Ali'nin derlediği Sabahattin Ali'yi okuyabilirsiniz.
Hem kendi adıma hem de bu ülke adına utanıyorum. Sindiremiyorum böyle güzel insanların vahşice katledilmesine ve sorumluluların cezalandırılmamasını..

Filiz Ali'yi babasız Aliye Ali'yi eşsiz bizi de yarım bıraktılar. Kim bilir daha ne güzel sözler söyleyecekti. Ne romanlar yazacaktı .. Ne eleştiriler yapacaktı haksızlıklara. Ve ne güzel günler geçirecekti canından çok sevdiği ailesiyle. İzin vermediler. Canından tak ettirdiler tam başka bi düzen kurmaya çabalarken acımadan döve döve öldürdüler. Türlü işkencelerden sonra cesedini Bulgaristan sınırındaki bi köye attılar. Cesedini de tesadüf eseri bi çoban buldu.

Onu tanıyan herkes bilir o yalnızca basit bi yazar değildi; aynı zamanda kocaman yüreği olan bi insandı.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 H erkesin Hiçbir Şeyi Hikayem 91 yılında başladı. Her yıl daha da geriye gitti ve bu yıl kendime en uzak yılım oldu.  En umutsuz en çaresiz...