Sabahattin Ali
1907 yılının 25 Şubatında Edirne'de
doğdu, 1948 yılının Nisan ayında hayata veda etti. Kısa yaşamı boyunca sayısız
başarıya imza attı. Her seferinde, bir öncekinden daha iyi işler yapmaya
çalıştı. İşine aşıktı. Yazmak onun hayatındaki en büyük eylemdi. Önce kendi
için yazdı yazılarını sonrasında toplum için. Daima dürüst oldu hem kendine hem
topluma ..
Ardında sayısız eser bıraktı.
Sözleri,yazıları, romanları herkesin dilinde... Fakat merak ettiğim bir şey var
acaba böyle güzel bi insanın yaşadığı hayatı kaçımız merak etti? Kaç kişi
biliyor Sabahattin Ali'nin öldürüldüğünü? Kürk Mantolu Madonna'yı hepimiz
benimsedik, okuduk yaladık yuttuk. Ama yazarını, onu hangi şartlar altına
kaleme aldığını bilmiyoruz.
Aradan 67 yıl geçmesine rağmen
ölümünün ardındaki giz perdesi aralanamadı. Ali Ertekin'in suçu üstlenip
2 yıl cezaevinde kalmasıyla Sabahattin Ali dosyası kapandı devlet için. Örtbas
edilen bi cinayet...
Sabahattin Ali'yi daha yakından tanımak için
Hıfzı Topuz'un kaleme aldığı Başın Öne Eğilmesin'i ya da Filiz Ali'nin derlediği Sabahattin
Ali'yi okuyabilirsiniz.
Hem kendi adıma hem de bu ülke adına
utanıyorum. Sindiremiyorum böyle güzel insanların vahşice katledilmesine ve
sorumluluların cezalandırılmamasını..
Filiz Ali'yi babasız Aliye Ali'yi eşsiz
bizi de yarım bıraktılar. Kim bilir daha ne güzel sözler söyleyecekti. Ne
romanlar yazacaktı .. Ne eleştiriler yapacaktı haksızlıklara. Ve ne güzel
günler geçirecekti canından çok sevdiği ailesiyle. İzin vermediler. Canından
tak ettirdiler tam başka bi düzen kurmaya çabalarken acımadan döve döve
öldürdüler. Türlü işkencelerden sonra cesedini Bulgaristan sınırındaki bi köye
attılar. Cesedini de tesadüf eseri bi çoban buldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder