Masumiyet
Müzesi
‘’Hayatımın
en mutlu anıymış bilemedim’’ diyor Orhan Pamuk Masumiyet Müzesi’ne başlarken. Okumaya
başlar başlamaz içine katan bi roman. Kırgınlık da var aşkın içinde tutku da
sevinç de .. Ama en güzeli umut var. Okurken
zaman zaman ağlatan insanın yaşayasını getiren roman… Öyle çok sevdim ki yıllar
önce okuduğum kitabı bugün yeniden okumaya başlayacağım. Böyle gerçek aşkı
yaşayacak kadar şanslı olmuyor bazılarımız. Bu kadar güzel sevilmiyor herkes.
Bu kadar gerçek yaşanmıyor duygular. Herkes bu kadar net değil. İstediğini
bilen sadece dokunduğunu seven insanları tanımak çok zor. Sımsıkı sarılıp art
niyet düşünmeden güvenmek omzuna başını yaslamak imkansız gibi. Maalesef varken
ne acıya ne aşka alışabiliyoruz tam alıştık derken ikisi birden yok oluyor.
E tabii bir
de aşk-ın bencesi var
Aşk, rastgele yaşamayı sona erdirir yaşamanın
farkına varırsın. Renkler bile daha canlı gelir gözüne bi düşünsene sonbahar
bile canını sıkamaz. Çünkü sabah mutlu uyanmanın bi sebebi var. Yaşadığını
dibine kadar hissedersin. Radyoyu açtığın zaman sıradaki şarkının sana geleceği
bi adresin var artık. Kendini sınırlamana gerek yok. Hissedersin onu, elini
bile tutsan bilirsin. Ona karşı koyamazsın mesela. Gurur yapamazsın. O kopasıca
kuyruğun herkesin yanındaki gibi dik duramaz. Kolayca çıkamaz mesela kötü
sözcükler ağzından . Bin kere düşünürsün kırılır mı diye çünkü bilirsin iz
bırakır her kelime.
Günleri
sayarsın mesela. Görüştüğün günleri, görüşmediğin günleri, görüşeceğin günleri.
İlkler hep önemlidir zaten. İlk öpüş. Hesapsızca gözlerini yumarsın. Düşünmezsin
yarın biter mi, gider mi diye. Bitmeyecekmiş
gibi sarılırsın gitmeyecekmiş gibi öpersin. Pişmanlık yaşamadan yanında uyu sabah
uyandığında iyi ki dersin. Her zaman avuçlarının içine aldığın yüzü sevemezsin
çünkü. Hem herkesle gerçek değildir. Ne ondan öncesi en ondan sonrası hiçbir zaman
aynı kalamazsın.
Bu arada Masumiyet Müzesi’ne yolunuz düşerse bir gün selamımı iletin J Lakin çok oldu gitmeyeli özlemiştir belki beni.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder